Yargıtay'ın "çocuğun cinsel istismarı"ndan verilen 72 yıllık cezayı bozması sonrası sadece bu suçtan İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen duruşmaya sanık A.Ş, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada taraf avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı Pınar Melli ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan ve dernek avukatları yer aldı. Müşteki avukatları, dosyadaki delillerin somut olduğunu ve sanığın en üst hadden cezalandırılması gerektiğini savundu.
Sanık A.Ş. ise hakkındaki iddiaların uydurma olduğunu ileri sürerek beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın "çocuğun cinsel istismarı" suçundan cezalandırılmasına, okulda müdür vekili olması, eylemi farklı zamanlarda birden fazla gerçekleştirmesi nedeniyle cezasında artırım yaparak 72 yıl hapse çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanığın dosyaya ve eyleme yansıyan olumsuz sosyal ilişkileri, fiilden sonra ve yargılama sürecinde pişmanlık göstermeyen davranışları nedeniyle cezasında indirim yapılmamasına hükmedildi. Mahkemenin "çocuğun cinsel istismarı" yönünden hükmettiği 72 yıllık cezayı koruması ve daha önce temyiz aşamasında onananlarla sanığa verilen 79 yıl 6 aylık ceza yinelenmiş oldu.
Ne olmuştu?
Menderes ilçesinde 17 Mayıs 2014'te jandarmaya telefonla ulaşan kişi, öğretmenlik ve vekil müdürlük yapan A.Ş'nin, bazı kız öğrencilerine cinsel içerikli film izlettiğini ve çocuklara karşı cinsel istismar suçunu işlediğini öne sürmüştü. Yürütülen soruşturma kapsamında yaşları 6 ile 11 arasında değişen öğrencilerin psikolog eşliğinde ifadeleri alınmıştı. İlçede 20 yıldır öğretmenlik yaptığı belirtilen A.Ş, suçlamaları reddetmesine rağmen tutuklanmış ve 102 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. Yargılama sürecinde tahliye edilen sanık, yeniden tutuklanmıştı.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Temmuz 2017'de sanığa "cinsel istismar", "sarkıntılık" ve "müstehcenlik" suçlarından 79 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. İstinaf incelemesinde karar hukuka uygun bulunmuş, Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise "çocuğun cinsel istismarı" yönünden verilen kararı bozmuştu. Sanığa bir mağdura karşı "sarkıntılık" ve birden fazla mağdura yönelik "müstehcenlik" suçlarından verilen 7 yıl 6 aylık ceza kesinleşmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, mayıs ayında yerel mahkemenin gerekçeli hükümler kurulması zorunluyken bu konuda herhangi bir değerlendirmede bulunmayıp sanık ile mağdurların ifadelerine atıfta bulunmak suretiyle gerekçesiz hükümler kurmasını kanuna aykırı görerek kararı yeniden bozmuştu.